2 Nisan 2013 Salı

1,5 SORULUK SINAV

Evet evet yanlış okumadınız efenim...
Bugün girdiğim sınavda 1,5 soru soruldu.

Şimdi başa saracak olursak eğer,bu hafta vize haftam.Nefretlik bir zaman dilimi.Stresten falan değil ha bu nefret.Çalışsanız bir dert çalışmasanız ayrı dert.Bu iki maddeyi açacak olursak:

Çalışsam;her sınava ister istemez 1 günümü ayırıyorum.Notları toparla,çıkabilitesi olan soruları keşfet,çıkmış soruları cevapla.
Çalışmasam;sınav kolay olursa pişman olurum,içimdeki ses kalk çalış diye dürtükler,çalışmasan bile neyi bilmediğini bile bilmememenin verdiği rahatlığın yanında neden bilmiyorum durumları...Yani kısacası vicdan azabı + iç çatışma.

Neyse efenim bunları da geçmiştim oysaki ben.Saat16:00'daki sınava panpalarla toplanıp okulda çalıştık(Evet çalışmıştık biz oysaki).Neyse vakit geldi.Benim gibi üniversiteliler bilir üniversitenin kendi cevap kağıtları vardır ,özel yapım,stres tetikleyici,çizgili falan.Kağıtları alırsınız kimsiniz,nesiniz,ders kimdir vs bi güzel doldururusunuz.Bu işlem 1 dk bile sürmez.Şimdi buraya kadar tamam herşey normal rutininde ilerliyor.Yaklaşık 10 dk geçti ve hala soru kağıdı piyasada yok.Biz soru kağıtlarını beklerken hoca dalış yaptı sınıfa ve direk 'SORU 1'.Herkesin suratında 'NASIL YA? o.O ' ifadesi....Çünkü ilk kez böyle bir durumla karşı karşıyaydık.Soru kağıdı bile yok.Hoca nelere atarlandıysa artık.
Soru 1: 'Bıdıbıdıbıdı nedir?kısaca açıklayınız.(10 puan)".Hayhay hocam açıklarız.
Soru 2:"İnorganik evrim basamağından itibaren canlılığın sıcakkanlılara kadan olan kısmının evrimsel gelişimini,hangi zamanlarda ortaya çıktığınıkronolojisini,bu gelişimlerle ilgili düşünceleri,yapılan çalışmaları (deney,gözlem vb),tartışmaları ve sonuçları açıklayınız.".WTF!!!!!!!!
Soruyu bile ezberledim çünkü defalarca okudum cevaplarken =_= Oysa ki soru sorulurken her kelimenin arkasında 'Ney?' , 'Efendim?' ,'Orası neydi hocam kaçırdım ya ben..' sessiz çığlıkları sınıfta yankılanıyordu.
Soru sonunda bitebilmiş ve herkesin suratında yeni bir ifade belirmişti:"What the f*ck is going on?." O an zaten kelimelerle ifade edilemez.O an görülüp yaşanmalı.


Hocanın o an yaşadığı haz : "Hadi yapında göreyim.n'abeerrr?"


Çünkü o ikinci soru dönem başından beri işledği herşeyi harfi harfine,sırası sırasına yazarsan bile 50 belki alabileceğin bir soru.Ve hayatımda ilk defa arkalı-önlü tam 3 sayfa yazı yazdım hemde 1,5 saatte...
Zaten yazmaya başladığımız anda beynimiz yerçekiminin etkisiyle burnumuzdan akmış eve doğru koşarak uzaklaşmış,kolumuz ise bedenimizden ayrılıp bağımsız olarak kendi hakimiyeti ilan etmişti.
Gönüllerden geçenler farklı olsa da dillerdeki tek teselli "Hayırlısı beaaa güzelim..Hooo hooo"....

Eve kendimi nasıl attığımı bilmiyorum..Öyle ki tramvayla 20 dk süren o eve dönüş yolunu yürüyerek geldim.Şaun bacaklarım felç...Bunun şerefine'İçerim ben bu akşam üleemm!' diyerek koca bardak dolusu kolaları mideye indirirken yanına da şunları meze ettim:

Kendi kendime tesellim :"Aman bea Gooyangi...Bugün morallerin sinirli...Ye iç eğlen yahu!"

Yedim ve içiyorum!Hatta zaten azmış gibi kalorileri alıyorum....

Gooyangi'nin aksine güzel ve mutlu bir hafta geçirmeniz dileğiyle diyorum ^^




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder